Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrası Obezite

Obezite hastalığı neredeyse tüm dünyada görülen bir sağlık sorunudur. Bu sorunla yirmi yıldan fazla tedavi yöntemleri geliştirilerek baş edilmeye çalışılmaktadır. Bu yöntemlerden birisi de Gastrik Bypass Ameliyatı olarak bilinir. Neredeyse en sık başvurulan yöntemlerden biridir.

Genellikle Gastrik Bypass Ameliyatı olmak için doktorun belirlediği sağlık koşullarına uyum sağlayan kişiler tercih edilir. Ameliyat sonrasında İlk aylarda hızlı kilo kaybı yaşanırken, kilo kaybının durulmaya başladığı dönemde, beslenme dikkatsizliği ile tekrar obezite riski bulunduğu defalarca kanıtlanmıştır.

Gastrik Bypass Ameliyatı Nedir?

Gastrik Bypass Ameliyatı Nedir
Gastrik Bypass Ameliyatı Nedir

Dünyada en fazla uygulanan ameliyat türüdür. Gastrik Bypass Ameliyatı ile kişiler, kilo vermeyi hedefler. Operasyonda genişlemiş olan midenin küçültülmesi hedeflenir. Gastrik Bypass Ameliyatı ile midenin hacmi cerrahi işlem ile küçültülerek, kişinin mideye daha az besin alması sağlanır. Küçülen mideye az besin gireceğinden, emilim azalmasından dolayı kişide kilo kaybı ortaya çıkar.

Gastrik Bypass Ameliyatı ile özellikle yağlı ve karbonhidratlı besinlerin, kana karışması ve barsaklardan emilmesi engellenir. Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite ile karşı karşıya kalmamak için doktorun belirlediği standartlar dışına çıkılmamalıdır.

Gastrik Bypass Ameliyatı Neden Yapılır?

Gastrik Bypass Ameliyatı uzun yıllardır uygulanan cerrahi bir işlemdir. Tüm dünyanın maruz kaldığı bu sağlık sorunu, yanlış ve fazla beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan fazla kilo hastalığıdır. Vücut kitle indeksi hesaplandığında, 30 ve üzeri vücut kitle indeksine sahip kişiler obezite hastası olarak kabul edilir. Obezite sorunu yaşayan kişiler; diyabet, karaciğer yağlanması, damar sertliği, kolesterol, yumurtalık kistleri, uyku apnesi ve eklem bozuklukları gibi sağlık sorunlarını da beraberinde getirirler. Bu sağlık sorunlarının ortadan kalkması ve kilo kaybı gerçekleşmesi için Gastrik Bypass Ameliyatı Türkiye’de yapılır. Ameliyat ile birlikte kilo kaybı yaşanmaya başladığında, ortaya çıkan hastalıklar yavaş yavaş vücuttan kaybolacaktır. Çünkü vücuttaki sağlık sorunlarının çoğu kilo fazlalığı ile gelmektedir.

Fazla kilolardan arınmak için gerçekleştirilen Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorunu ile karşılaşmamak için beslenme düzenine dikkat edilmelidir.

Obezite Belirtileri Nelerdir?

Vücudun kendi içerisinde belli bir yağ, su ve kas oranına sahiptir. Doğumdan itibaren çok nadir görülen hastalıklar dışında, kişi obez olarak doğmaz. Bebeklikten yaşlılığa kadar geçen sürede, vücut belli dengede yağ, su ve kas oranını geliştirerek vücudu dengede tutan bir yapıyla gelişimini tamamlar. Burada kişinin obezite hastası olması veya sağlıklı bir vücuda sahip olmasında etken tamamen çevreseldir. Vücuda giren her besin ve alınan miktara göre vücut içerisindeki denge ya bozulur ya da sağlıklı kalmayı başarabilir.

Obezite olan kişiye obez tanısının konması için öncelikle, vücut kitle indeksinin hesaplanması gerekir. Genel bir tanı koymak için belirtilen vücut kitle indeksi, otuz ve üzeri olarak belirlenmiştir. Ölçümler yapılırken boy-kilo uyumuna göre yapılır. Kişinin sağlığını bozacak şekilde yağ oranının artması obezite olarak tanımlanır. Sadece dış görünüm yağlanması olarak algılandığı gibi asıl tehlikeli sonuçlar doğuran iç organların yağlanmasıdır. Organlar yağlanma yüzünden görevlerini yerine getiremez hale gelirler. Bu da birçok hastalığı beraberinde getirir.

Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite belirtileri arasında yer alan kilo alımı, farkedilir edilmez uzman doktor ile görüşmek son derece önemlidir.

Gastrik Bypass Ameliyatı kimlere yapılmamalı?

Obezite ciddiye alınması gereken bir sağlık sorunudur. Mevcut hastalığı olan kişilerin, obezite ile birlikte hastalığın şiddetlenmesine neden olmaktadır. Tedavi gören ve Gastrik Bypass Ameliyatı olan kişiler, kaliteli bir yaşama sahip olarak, yaşam sürelerini de uzatırlar. Obezite ile kişinin yaşam kalitesi düştüğünde ilk akla gelen Gastrik Bypass Ameliyatı olmaktır. Fakat her cerrahi işlem gibi bu ameliyatın da belli şartları mevcuttur. Özellikle hasta psikolojisi önemlidir Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorunu yaşanmaması için psikolojik destek sağlanmalıdır.

Kişi öncelikle kilo vermeyi ve yaşam kalitesini yükseltmeyi ne kadar istiyor bunun psikolojik hazırlığı yapılmalıdır. Zor bir süreçten geçileceği için dayanıklılığı, iradesi ve kendini bilinçli kontrol etme konusunda zayıf kişiler bu ameliyatı olmamalıdır. Gastrik Bypass Ameliyatı Türkiye mide hacminin küçültülmesi işlemidir. Obez kişi öncelikle en önemli aşama olan psikolojik süreci atlatamazsa, tekrar beslenme düzeni bozulur ve küçülen mide ilerleyen zamanda tekrar genişleyebilir. Bir diğer unsur da Gastrik Bypass Ameliyatı kararı verilen hastanın, anestezi değerlendirmesi yapılmasıdır. Eğer ki anestezi değerlendirmesi yüksek risk ortaya çıkacak bir sonuç varsa, Gastrik Bypass Ameliyatı önerilmez. Kişide madde ve alkol bağımlılığı varsa ameliyat yapılamaz. Obezite de bir bakıma beslenme bağımlılığıdır. Bu beslenme bağımlılığından kurtulmak için ilk olarak psikolojik olarak hazır olmak sonrasında cerrahi işlem ve kararlılıkla bu hastalıktan kurtulmak mümkündür.

Psikolojik destek gerçekleştirilen cerrahi operasyon sonrasında da devam ettirilmelidir. Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorunu ile karşılaşmamak adına bu uygulama oldukça önemlidir.

Obezite Tedavi Yöntemleri

Obezite tedavisi, kişinin tek başına yapabileceği bir yöntem değildir. Mutlaka bir uzman doktor, diyetisyen ve cerrahi yöntemle tedavi edilmesi gereken bir süreçtir. Cerrahi yöntem dışında yardım alan hastalardan, düşük kalorili -yüksek enerjili gıdalar tüketmesi beklenir. Bu şekilde ilerleyen süreçte kilo kaybı yaşansa da, fazla kilolardan kurtulmak için çok uzun bir zaman mücadele gerekir. Tam da bu kritik noktada pes eden hastalar, verdikleri kiloları fazlasıyla tekrardan almaktadır. Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorunuda iradenin kaybı ile başlamaktadır.

Gastrik Bypass Ameliyatı için gelen hastalara, direkt ameliyat uygulanmaz. Öncelikle spor ve beslenme diyeti verilerek ameliyat öncesi belli bir kilo sınırına ulaşmaları hedeflenir. Bu sürece gelebilen hastalar, olması gereken beslenme alışkanlıklarına alışarak, ameliyat sonrası yaşanacak sürece kolayca adapte olmaları sağlanır. Tüm mide ameliyatı çeşitlerinde, ilk olarak hastanın ameliyata ruhsal ve fiziksel olarak adapte olması sağlanır. Sağlanacak olan bu adaptesyon ile Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorununun da önüne geçilmeye çalışılmaktadır.

Mide ameliyatı iki yöntemde incelenebilir. Tüp mide ameliyatı ilk tercih edilen ve bilinen ameliyatlardandır. Burada hastanın mide hacminin %80 oranında küçültülmesi işlemi gerçekleşir. Mide kesilerek çıkartılır. Bu ameliyatın riskleri çok fazladır. Kesi yapılan yerden sızıntı yapma ihtimali vardır. Ameliyat sonrası beslenme dikkatsizliği ve kilo alımı ile iç kanama gerçekleşebilir. Gastrik Bypass Ameliyatı ise ikinci tercih edilen yöntemlerdendir. Tüp mide ameliyatı mantığında karşımıza çıkar bazı farklı yöntemle tüp mide ameliyatından ayrıdır. Bu ameliyatla beslenme miktarının azaltılması ve ince bağırsağın emilim yapmasının engellenmesi hedeflenir.

Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorunu yaşanmaması için beslenme düzenine ve hareketli yaşama dikkat edilmelidir.

Gastrik Bypass Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Obezite ile mücadelede cerrahi yöntemlerden biri olarak kullanılan Gastrik Bypass Ameliyatı; uzun yıllardır kullanılan tüp mide ameliyatı gibi, midenin küçültülmesi hedef alınarak cerrahi işlem olarak gerçekleştirilir. Genişleyen midenin yaklaşık olarak %80 lik kısmı by pass edilir. Mide ikiye bölünecek şekilde midenin oniki parmak bağırsağı kısmı by pass edilerek, vücuttan çıkarılmadan bağırsağa bağlanmaktadır. Bu süreçte bağırsaklara yeniden şekil verilerek kısa süreli bir ameliyat gerçekleşir. Ameliyat öncesi hastaya, beslenme düzeni ve spor verilmesi, ameliyat sonrası adaptasyonu kolaylaştıran bir unsurdur. Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası hasta, ilk etapta ameliyata girdiği kilonun yarısı kadar kilo verebilir. Sonraki süreçte de sağlıklı beslenme ve spor ile destekleyerek ameliyat sonrasında kilo vermeye devam eder. Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorunu ile karşılaşmamk için belirtilen aktivitelere uyum sağlanmalıdır.

Gastrik Bypass ve Tüp Mide Ameliyatı Arasındaki Farklar

Gastrik Bypass ve Tüp Mide Ameliyatı Arasındaki Farklar
Gastrik Bypass ve Tüp Mide Ameliyatı Arasındaki Farklar

İnsanların neredeyse çoğu Gastrik Bypass ve Tüp Mide Ameliyatını karıştırmaktadır. Özellikle obezite hastaların, yeniden kaliteli yaşama katılmalarını sağlayan bu ameliyatlar, 2 farklı şekilde gerçekleşir. Benzer yönleri her iki yönteminde teknik olarak mide küçültme işlemi gerçekleştirmesidir. Burada uzman cerrah hastanın durumuna göre yöntemlerden birini önerebilir. Tüp mide ameliyatı eskiden beri uygulanan ve en çok bilinen ameliyattır. 2. En fazla rağbet gören ise Gastrik Bypass Ameliyatı olarak karşımıza çıkar. Tüp mide ameliyatında hastanın midesi, bir muz hacmi kadar bırakılır, kalan kısım vücuttan çıkartılır. Muz büyüklüğünde kalan mide, çok az besinle doyabilir hale geldiği gibi bağırsaklardaki emilim yok denecek kadar azalacaktır. Gastrik Bypass Ameliyatı ise midenin nerdeyse %95 i kalacak şekilde midenin, direk ince bağırsağa monte edilmesi işlemidir. Tüp mide ameliyatında muz şeklinde kalan mide, sindirim sistemine zarar vermeden düzenli bir şekilde çalışırken, Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası midenin direk bağırsağa bağlanması ile bazı sindirim problemleri ortaya çıkmasına neden olur.

Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sağlık açısından oldukça önemli risklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Gastrik Bypass Çeşitleri

Roux-en-Y (proksimal) ; ABD’de uygulanan ve en sık kullanılan bypass çeşididir. Bu ameliyatta, İnce bağırsak alt mideden ayrılarak, ince bağırsağın emilim fonksiyonunun kaybedilmemesi sağlanır. Böylece hasta kısa sürede tokluk hissi yaşayacağı gibi, bağırsak fonksiyonları da görevini kaybetmeden çalışmaktadır.

Roux-en-Y (Distal); ince bağırsak uzunluğu 600-1000 cm civarındadır. Bağırsak bağlantısı sindirim sisteminin alt bölümlerinden yapılarak, emilimin azaltılması hedeflenir. Bağırsaktaki emilimin azalması ve bağlantının yer değiştirmesi, ilerdi gaz sorunlarına neden olabilir.

Mini gastrik bypass; ilk olarak 1967 de uygulanmış olan bu yöntemle, mide yanması, ülser ve sıvı sızması gibi yan etkiler ortaya çıkmıştır. Bu yöntemde yerleştirilen parçalar yemek borusuna yakın olduğundan, mide yaralanmaları ve mide kanseri gibi sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Kullanışlı olmayan mini gastrik bypass ameliyatı 1970 lerde uygulanmamaya başlamıştır.

Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite yaşanması durumunda uzmanlardan destek alınmalıdır.

Gastrik Bypass Ameliyatı Öncesi ve Sonrası

Gastrik Bypass Ameliyatı olmak isteyen hastalar öncelikle ruhsal ve fiziksel bir testten geçerek, ameliyat olmanın belli kurallarını sağladıktan sonra ameliyat olup olmayacağına, doktor tarafından karar verilir. Uygulama öncesi spora ve sağlıklı beslenmeye alıştırıldığı gibi sıkı bir diyet uygulanır. İstenen kriter kiloya ulaşan hasta, uygun görülen ameliyat yöntemleri ile ameliyata alınır. Ameliyattan çıkan hasta bir süre sıvı gıdalar tüketerek, ameliyat öncesinde edindiği beslenme alışkanlıklarını uygulamaya devam eder. Günde üç öğün düzenli beslenme diyet listesine uyum sağlanmalıdır. Ara öğünler tüketildiği zaman küçülen midenin tekrar genişleme riski vardır ve bypass patlayabilir. Bu tür hayati risk taşıyan cerrahi ameliyatlarda, verilen kurallara dikkatlice uyulması gerekir. Önemli olan ameliyat sonrası süreci dikkatli bir şekilde atlatmaktır.

Çoğu obezite hastası ameliyata kadar olan süreçte kilo vermeye dikkat ederek, ameliyat olduktan sonra eski beslenme düzenine geri dönebileceğini düşünmektedir. Oysaki Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite olmamak için beslenmeye dikkat edilmelidir. Aksi halde mide tekrar genişleyebilir veya dikişler patlayabilir kısaca hayati tehlike oluşabilecek sonuçlar doğurabilir.

Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite, beslenme düzeni sağlayamayan, sağlıklı alışkanlık kazanamayan hastalar, ameliyat öncesi kilolarından daha fazla kilo alarak, hayatlarını tehlikeye atmışlardır. Bu tür hastalara psikolojik destek eşliğinde yardım edilmelidir. Duygusal açlığı olan kişiler ruhsal olarak tedavi olmadığı sürece, Gastrik Bypass Ameliyatı olmaları gereksizdir.

Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite dikkat edilmesi gereken oldukça önemli bir durumdur.

Gastrik Bypass’ın Komplikasyonları

Gastrik Bypass Ameliyatı; mide bağırsak bağlantısı yapılan bir yöntemdir. Bu yöntemde bağlantı için kesiler yapıldığında, bu yaranın iyileşmesi için organlara güvenilir. Vücut onarım sıvısını yeteri kadar salgılayamaz ve yarayı tam kapatamazsa, sızıntı oluşumu meydana çıkabilir. Karın boşluğunda enfeksiyon ve apseye neden olabilir.

Gastrik Bypass Ameliyatı iyileşme sürecinde bağırsak ve midenin birleşim yerinde zamanla büzülme ve doku ortaya çıkar. Kanallarda daralmaya neden olduğundan, besin ve sıvı geçemez. İşlem bu sürece kadar geldiyse, bir balon ile dar alan genişletilerek çözüm bulunur. Mide bağırsak bağlantısında oluşan mukaza ülsere neden olabilir. Ülser, sadece ameliyatın verdiği bir komplikasyon değildir. Hastanın yaşı, dikişte kullanılan malzeme, mide geçmişi, tütün ve ağrı kesici kullanımı da Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası komplikasyonları olarak karşımıza çıkmaktadır. Ameliyat sonrası karın ağrısı, kanama ve mide delinmesi etkileri de ülser belirtisidir. Şiddetli ateş eşliğinde dayanılmaz ağrılar gerçekleşir. Ağrı kesiciler ile baskılanabilir.

Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorunsalı da yşanılacak olan komlikasyonlar kadar tehlikeli bir durumdur.

Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası en sık görülen komplikasyonlar, besin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. B-12 vitamini eksikliği anemiye neden olur. Demir eksikliği, mutlaka vücutta dengelenmelidir. Ciddi sindirim sorunlarına neden olabilir. Kalsiyum eksikliğine bağlı olarak hipoparatiroidizm ortaya çıkar. En ciddi ve riskli olan komplikasyon, protein malnütrisyonu olarak bilinir. Burada ameliyat sonrası vücut sindirim sistemi, değişen duruma uyum sağlamaya çalışır. Hasta sürekli kusma eylemi gösterdiğinden, yeterli gıdayı alamaz. Hasta hızlı kilo kaybı yaşarken, kas kaybı yaşamaması için protein desteği verilerek, duruma alışması sağlanır.

Verilecek olan destekler Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorununun yaşanmması açısından oldukça büyük öneme sahiptir.

Obezitede Psikolojik Nedenler ve Tedavisi

Dünyada sağlık problemi denildiğinde, akla obezite sorunu gelmektedir. Eskiden bu kadar yaygın olmayan obezite hastalığı gün geçtikçe fiziksel ve ruhsal nedenlerden dolayı artış göstermektedir. Beslenme alışkanlıkları veya bağımlılığın temelinde yatan sorun, psikolojik nedenlerdir. Kaygı bozuklukları, duygu durum bozukluğu ve depresyon en çok yaşanan temek psikolojik nedenler olarak gösterilebilir. Çevrenin etkisi ile ve aile içi yaşantılar da obezite hastalığının nedenleri arasında gösterilebilir. Özellikle çocukluk travmaları yaşayan kişi, yeme krizleri yaşayarak kendisini rahatlatmaktadır. Çocukluk dönemi duygusal ve ruhsal travma yaşayan kişiler, düzensiz yeme alışkanlığı kazanmaktadır. Yemek yedikçe geçici huzur bularak, anlık düşüşler yaşayıp, stresl ve gergin bir hale bürünürler. Sosyallikten uzak, kendini çevreye kapatarak sadece gıda tüketerek yaşamayı seçerler.

Obezitenin psikolojik nedenlerini bulmada yardımcı olacak kişi, düzensiz beslenmenin çocuklukla ilişkisi olup olmadığını doğru bir şekilde tespit etmelidir. Uzman, obezite ile bağlantılı olan psikolojik sorunu bulduğunda, telkinlerle düzeltmelerle travma düzeltilmeye çalışılmalıdır. Burada kişinin istekli olması ve tedaviye çaba göstermesi de önemli bir durumdur. En ufak bir depresyonda gıda tüketme isteği yerine kişiye faydalı olacak, yer değiştirme yöntemi kullanılarak, depresyonda gıda tüketme isteği unutturulabilir. Uzman bir kişiden yardım alındığı gibi çevrede bulunan aile ve yakınları da yardım için destek almalıdır.

Gerçekleştirilen Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorunu ile karşılaşmamak için psikolojik desteğe devam edilmeli ve beslenme düzeni alışkanlık haline getirilmelidir.

Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrası Görülen Değişiklikler

Her ameliyatın öncesi sonrası vardır. Bu iki durumda da dikkat edildiğinde ameliyat iyileşme süresi kısaldığı gibi ortaya çıkabilecek komplikasyon riskini de düşürür. Bypass ameliyatı başlangıcında düzenli beslenmeye vücudu alıştırıp kilo versek de, ameliyattan sonra depresyon hali görülmesi muhtemeldir. Çünkü köklü bir beslenme değişikliği gerçekleşiyor. Ameliyatın verdiği ağrılar ve yaşam kalitesini geçici olarak düşürmesi, kişiyi depresyon haline sokmaktadır.

Fiziksel olarak ameliyat sonrası hasta incelendiğinde, az kalori alımından kaynaklı olarak halsizlik ortaya çıkmaktadır. Kaslardaki güçsüzlük hissi nedeni ile efor sarf etme ve çaba isteği ortadan kalkmaktadır. Saçlarda geçici bir dökülme görülse de bu hastada olumsuz bir ruh hali oluşmasına neden olur. Bypass ameliyatı olmadan önce, öncesi ve sonrası hakkında detaylı bilgi alınmalıdır. Yaşanma ihtimali olacak durumların önceden bilincinde olunursa, bu süreci atlatmak daha kolay olacaktır. Ameliyat konusunda sorularınız varsa, daha önce bypass ameliyatı geçirmiş kişilerle de görüşerek bilgi alabilirsiniz. Yaşamış kişilerle bağlantı içerisinde olmak, sosyalleşmek, karar almanızı kolaylaştıracaktır. Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite yaşanmaması içim ameliyat sonrası uygulamalara dikkat edilmesi gerekmektedir.

Gastrik Bypass ciddiye alınması gereken bir ameliyat türüdür. Vücut kitle indeksiniz obez gösteriyorsa, mutlaka bir uzmandan yardım alarak, kilo kontrolünü sağlayabilirsiniz. Bu süreçte olan hastalar, daha güçlü ve sabırlı duruş sergileyerek, çevre ve aile desteği ile bu süreci sorunsuz bir şekilde atlatabilirler. Verilecek bu destek Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorunu yaşanmaması noktasında önemlidir.

Motivasyon önemli bir iyileşme aracıdır. Ruh sağlığı, sağlıklı beslenme ve spor vücudun dengesini bir arada tutan önemli unsurlardır. Bu denge bütünü bozulduysa ve Gastrik Bypass Ameliyatı sonrası obezite sorunu yaşanıyor ise  mutlaka bir uzmandan yardım almalısınız.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir