Kilo Kontrolünde Yeni Trend: Gastrik Botoks (Mide Botoksu) – 650 Euro
Mide botoksu: Devleşen gıda endüstrisinin kaçınılmaz bir sonucu ve gittikçe yaygınlaşan bir sağlık problemi olan kontrolsüz kilo alımının tedavisinde, tıp bilimi her geçen gün yeni öneriler karşımıza çıkarmaya devam ediyor. Bu yazımızda cerrahi bir işlem gerektirmeden uygulama kolaylığı ile oldukça ilgi gören mide botoksuna dair bilinmesi gereken her şeyden tek yazıda detaylıca bahsedeceğiz.
Mide Botoksu Nedir?
Mide botoksu, botulismus toksininin midenin kas tabakasına enjekte edilmesiyle uygulanan işlemdir. Bu işlemle mide hareketlerinin yavaşlatılması, hormonal kontrolün sağlanması ve asit salgısının azaltılması ile midenin doluluk süresinin uzatılması hedeflenmektedir. Mide botoksu İlk kez 2003 yılında Alman Doktor Jens Rollnik tarafından uygulanmıştır.
Mide Botoksu Nasıl Uygulanır?
Mideye endoskop ile girilir ve midenin antrum adı verilen bağırsaklara yakın alt kısmındaki düz kas tabakasına hastanın kilosuna göre 100 – 300 ünite arasında Botulinum A toksini özel iğneler kullanılarak enjekte edilir. İşlem yaklaşık 15 – 20 dakikada tamamlanır. Mide botoksu için genel bir anesteziye gerek yoktur, bazı durumlarda hastaların bir kısmında lokal anestezi tercih edilebilir. İşlem sırasında ve sonrasında % 95 oranında bir ağrı hissedilmez. Yalnızca hastaların küçük bir bölümünde, işlemi izleyen birkaç gün boyunca hafif mide bulantısı gözlenebilmektedir.
Mide botoksu, obeziteyle mücadelede kullanılan tüm cerrahi yöntemlerin neden olduğu komplikasyonlardan uzak, çok daha güvenli bir yöntemdir. Ayrıca işlem geri dönüşümlüdür ve toksin, bölgesel (midenin düz kas tabakası) bir etkiye sahiptir. Vücuda yayılmadığından sistemik hiçbir yan etkiye yol açmamaktadır.
İşlem Sonrasında Hastayı Neler Beklemektedir?
Hasta işlemin tamamlanmasının ardından birkaç saat gözlem altında tutulur. Herhangi bir sorun yaşanmadığı takdirde taburcu edilir ancak işlem sırasında anestezi verilmişse araç kullanımı önerilmez. Hasta işlemden 2 saat sonra beslenmeye başlayabilir. Toksin, etkisini birkaç gün içinde hemen göstermeye başlayacaktır. Hasta daha uzun süre tok hissedecek ve daha küçük porsiyonlarla doyacaktır.
İlk üç gün boyunca sıvı gıdalar önerilmektedir. Bunu takip eden süreçte günde iki öğün protein ve sebze ağırlıklı bir diyet, uzman bir diyetisyen kontrolünde uygulanmalıdır. Aşırı karbonhidrat ve yağ tüketiminden, asitli içeceklerden, alkolden ve fastfood olarak nitelendirilen hazır yemeklerden uzak durulmalıdır. Özellikle aşırı karbonhidrat alımını sürdüren hastalarda mide botoksunun başarısızlıkla sonuçlandığı bilinmektedir. Sigara kullanımının ise toksin üzerinde olumlu veya olumsuz bir etkisi gösterilmese de mide botoksu sonrası sigara kullanımı uzmanlarca tavsiye edilmemektedir.
Mide botoksunun etkisi 2 haftada maksimuma ulaşır, ortalama 3 ay kadar sürer. Bu dönemde hastanın yemek alışkanlıklarını değiştirmesi beklenir. Hastaların %60’ında genelde tek bir uygulama yeterli iken, iştahının tekrar arttığını ifade eden hastalarda 6 ay ara ile 2. ve 3. enjeksiyonlar yapılabilir.
Mide Botoksu Kimlere Uygulanabilir, Kimler Mide Botoksu Yaptırmamalıdır?
Mide botoksu kilolu olan ancak aşırı obez olarak tanımlanmayan, cerrahi bir müdahale istemeyen, kilo vermede güçlük çeken ve diyet uyumu kötü olan 15 – 65 yaş arası hasta gruplarına yapılabilmektedir. Özellikle ameliyat korkusu olan ve işlem sonrasında sosyal hayatına hızlıca geri dönmek isteyen kişiler tarafından tercih edilmektedir. Mide botoksu için en uygun vücut kitle indeksi aralığı 25-40(60)’tır. Vücut kitle indeksi, vücut ağırlığının metre cinsinden boyun karesine bölünmesiyle kolayca hesaplanır (VKİ=kg/m²).
Ülser ve gastrit gibi mide rahatsızlıklarına sahip kişiler, tedavi olduktan sonra mide botoksu yaptırmalıdır. Kan sulandırıcı vb. ilaçlar kullanan hastalar durumu hekimine bildirmeli ve işlem öncesinde gerekli adımlar bu doğrultuda şekillendirilmelidir.
Multipl Skleroz (MS) hastaları, kas hastalıkları bulunan kişiler ile toksin alerjisi bulunanlar için gastrik botoks uygun değildir. Gebelik ve laktasyonda, psikolojik bozukluğu olan ya da vücut dismorfik sendromu olan hastalarda da gastrik botoks yapılmamaktadır. 40’tan (bazı görüşlerce 60’tan) yüksek vücut kitle indeksine sahip hastalarda uzun süreli, hızlı ve kalıcı etkinin hayati önem arz etmesi sebebiyle cerrahi işlemler tercih edilmelidir.
Botulinum Toksini Midede Nasıl Etki Gösterir?
“Botoks” olarak bahsettiğimiz madde, gram pozitif anaerobik bir bakteri olan Clostridium Botulinum tarafından üretilen protein yapılı bir nörotoksindir. İlk olarak besin zehirlenmelerinde tespit edilen toksin son 30 yıldır şaşılık ve diğer oküler hareketlilik bozuklukları, hareket bozuklukları, spastisite bozuklukları, kronik anal fissür, akalazya, parotis bezi cerrahisi sonrası görülen palmar hiperhidroz veya pityalizm tedavisinde; uzman kontrolünde ve doz ayarlaması yapılarak kullanılmakta, tedavi sonrası tatmin edici sonuçlar alınmaktadır. Estetik operasyonlarda da son derece popüler olan toksinin 7 alt tipinden (A,B,C,D,E,F,G) A ve B tipleri sağlık alanında kullanılmaktadır. Türkiye’de A tipi botulinum toksini (BoNT-tip A) içeren iki ticari form mevcuttur: BOTOX® (Allergan, Irvine, CA), Dysport® (Ipsen). Gastrik botoks sırasında kullanılacak toksinin sahte olmamasına özen gösterilmeli, işlem için güvenilir sağlık kurumları ve deneyimli hekimler tercih edilmelidir.
Botulinum toksini, enjekte edildiğinde nöromusküler bileşkede presinaptik sinir ucundan endositozla alınır, füzyon proteinlerini etkileyerek kalsiyum bağımlı asetilkolin salınımı inhibe eder. Asetilkolin, düz kas kasılması için gerekli olan temel nörotransmitterdir. Bu kimyasal denervasyon kas hücrelerinin atrofiye uğramasına ve kasta gevşek paraliziye yol açar. Mide hareketlerinin inhibe edilmesiyle normalde 4 – 6 saat olan mide boşalma süresi, 12 saate kadar uzatılmış olur. Böylece hasta kendini çok daha uzun süre tok hisseder. Etkisinin 3 – 4 ay ile sınırlı olmasının temel nedeni, sinir uçlarından sentezlenen yeni sinir terminallerinin kası yeniden innerve etmeye başlamasıdır.
Bağırsaklar, doğrudan bir aksiyon potansiyeli olmadan da kasılma oluşturabilirler. Ayrıca toksin, sinirlere kalıcı bir hasar vermemektedir. Dolayısıyla bağırsaklar Botulinum toksininden olumsuz etkilenmezler ve hastanın bağırsak hareketlerinde bir azalma gözlenmemiş olur.
Botoksun diğer bir etkisi ise ghrelin hormonu üzerinedir. Ghrelin başlıca midenin oksintik hücreleri tarafından salgılanan bir hormondur; ancak daha az miktarda ince bağırsaklardan da salgılanır. Kan ghrelin düzeyleri açlık sırasında yükselir; yemekten hemen önce doruğa çıkması ve sonra hızla düşmesi, beslenmeyi uyarmada olası bir rolü olduğunu gösterir. Ayrıca deney hayvanlarında ghrelin verilmesi besin alınımını artırır ki, bu da ghrelinin bir iştah açıcı hormon olabilme olasılığını daha fazla destekler. Botulinum toksini, ghrelin salgısını önemli ölçüde azaltarak iştahı baskılar ve katı gıda alınımını kısıtlar. Böylece zaten hareketleri yavaşlatılarak boşalma süresi uzatılan midenin aşırı dolması da önlenmiş olur.
Obezitenin peşinden diğer birçok sağlık sorununu getirdiği bilinmektedir. Örneğin artan yağ dokusu plazma leptin düzeylerinin yükselmesine ve bu durum insülin direncine neden olmaktadır. İnsülin direnci olan obezlerde plazma insülin seviyeleri sağlıklı bireylere göre daha yüksek bulunmaktadır. İnsülin direnci gelişimi karaciğerde ve böbrekte artmış glikoz yapımına kasta glukoz alımın azalmasına sebep olmakta ve bunun sonucunda kan şekeri yüksek kalmaktadır. Botulinum toksini enjeksiyonu sonrası kilo vermeyi sağlayarak yağ dokusu miktarının azalması ve buna bağlı olarak leptin miktarının azalması, dolayısıyla insülin direncinin gerilemesini de hedeflenmektedir.
Mide Botoksu İle Hedeflenen Kilo Kaybı Ne Kadardır?
Mide botoksunun ilk kez Dr. Jens Rollnik tarafından yapıldığından bahsetmiştik. Rollnik ’in hastasında 4 ay sonra günlük kalori alımında %32.5 azalma ve %9 kilo kaybı gözlenmiştir. Kilo kayıpları genelde 10 aylık takip süresince ortalama 10 kilo dolaylarındadır. Ancak diyete bağlı kalarak, yapılan botoks işlemini egzersizle destekleyerek kaybedilen kilo miktarını artırmak hastaya bağlıdır. Bireyin kaybetmesi gereken kilo miktarı, yaşı, boyu, cinsiyeti de sonucu etkilemektedir. Hastalar toksinin midesinde etkili olduğu süre boyunca kazandığı yeme içme alışkanlıklarını hayatının kalanında sürdürerek etkili kilo kontrolü yapabilmektedir.
Mide Botoksu İşlemi Ücretleri Nedir?
2020 – 2021 verilerine göre işlemin ücreti 300 – 700 euro arasında değişiklik göstermektedir.
Madalyonun Diğer Yüzü: Mide Botoksunu Tavsiye Etmeyenler
Bu kısma kadar gastrik botoksun olumlu yönlerinden ve işler yolunda gittiğinde sürecin nasıl işleyeceğinden söz ettik. Ancak işlemi kesinlikle önermeyen uzmanlar da bulunmaktadır. Buna birinci sebep olarak cilt üzerinde kırışıklıkların giderilmesi için de kullanılan toksinin midede kullanımı için Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından henüz onay almamış olması gösterilmektedir. İşlemin midenin tam olarak hangi kısmına yapılacağı ve kullanılacak toksin miktarı, bu konuda bir kılavuz bulunmadığı için hâlâ belirsizliğini korumaktadır.
Doz ayarı doğru yapılmadığında kasların aşırı yavaşlaması, sindirim ve emilim problemlerine ve buna bağlı olarak vitamin-mineral kayıplarına yol açabilmektedir. Gereğinden fazla toksin kullanımına bağlı ani kalp durmaları, kalp ritim bozuklukları, solunum durmaları ve mide duvarında yaptığı nekrozla (doku ölümü) mide delinmesi ve buna bağlı ölümler de görülmüştür. Botoksun aslında kasları kısmi felç ederek etki göstermesi, elimizde alternatif yöntemler olduğu sürece kasların bu şekilde işleyişinin bozulmasının gereksiz olduğu tartışmalarına yol açmıştır. Ayrıca daha önce belirtildiği gibi mide botoksu, kalıcı bir yöntem değildir ve VKİ > 40 kişilerde tamamen etkisizdir.
Yeteri kadar kilo kaybına neden olmadığını ve toksin vücuttan atıldıktan sonra yeniden kilo alımının başladığını savunan bazı uzmanlar, mide botoksunda işin ticari boyutunun daha ön planda olduğunu düşünmektedir. Çünkü işlem, diğer zayıflama operasyonlarına nazaran ekonomik olduğu için hastalar tarafından sıkça tercih edilmekte ve uygulama kolaylığı ile işlem süresi göz önünde bulundurulduğunda doktorlara kısa zamanda maddi kazanç sağlamaktadır.
Bazı üniversitelerde karşılaştırmalı hasta gruplarıyla yapılan uzun süreli bilimsel çalışmalarda bir grup hastanın midesine botoks yapılmış, diğer grup hastalara da sadece steril su enjekte edilmiş ve bu hastalar takip edilmiştir. Çalışma sonucunda hasta grupları arasında kilo kaybı yönünden anlamlı bir fark olmadığı gözlemlenmiştir. Mide botoks uygulamasının, maalesef tüp mide veya mide bypass gibi obezite cerrahi tedavi yöntemlerine bir alternatif olamadığı bu çalışmalarla da gösterilmiştir.
Türkiye’de Mide Botoksu
Ülkemiz uygun fiyat garantisi ve tecrübeli, alanında uzman hekimleri ve hasta memnuniyetiyle birçok tıbbi işlemde olduğu gibi gastrik botoksda da adını duyurmaya devam etmektedir.
Sonuç
Bu yazımızda tüm bakış açılarıyla mide botoksunu ele aldık. Kesinlikle işlemi önermeyen uzmanlar olduğu gibi, risklerin sadece deneyimsiz hekimler sebebiyle oluştuğunu ve olumsuzlukların nadiren meydana geldiğini savunan görüşlerden de bahsettik. Toksin kullanımına bağlı riskler olsa da mide botoksunun cerrahi işlemlere nazaran çok daha güvenli olduğu ortadadır. Ayrıca Türkiye, uygun fiyat garantisi ile işlem için tercih edilen ülkelerin başında gelmektedir. Egzersizle desteklenmediğinde ve diyete uyulmadığında mide botoksunun beklentiyi karşılamayacağı da unutulmamalıdır. Sisteme cerrahi veya cerrahi olmayan herhangi bir müdahale yapmadan önce güncel yaşam alışkanlıklarında iyileştirme yapmak, kilo verme ile alakalı genel bir yargıdır. Her konuda olduğu gibi birbirine zıt fikirleri tarafsız şekilde değerlendirip karar vermek hastaya kalacaktır. Mide botoksu ile ilgili güncel fiyat bilgisine ulaşmak için bize ücretsiz danışabilirsiniz.