Skolyoz Ameliyatı Nedir?
Skolyoz ameliyatı özellikle son dönemlerde sıklıkla duyduğumuz bir işlemdir. Skolyoz rahatsızlığı omur eğriliği ismi ile de bilinir. Çoğunlukla büyüme dönemlerinde bu hastalığın tanısı konur. Erken tedavi edilmemesi durumunda kişilerin yaşamlarını son derece olumsuz bir şekilde etkiler.
Omurganın sağa ya da sola doğru eğilmesi halinde meydana gelen skolyoz, kalça, kürek kemikleri ve göğüs kafesinin etkilenmesine de neden olur. Bu rahatsızlık özellikle kız çocuklarında çok daha fazla karşılaşılan bir durumdur.
Skolyoz Nedir?
Omurga, büyük ölçüde vücut ağırlığını taşıma özelliğine sahiptir. Omurga bacaklar ile başın arasında uzar. Omur isimli kemiklerden meydana gelir. Söz konusu bu kemikler eklem, disk veya bağ dokuları ile birbirine tutunma özelliğine sahiptir. Omurilik merkezi sinir sisteminin en kilit elemanı olma özelliğine sahiptir. Sağlıklı bir omurga, hareketleri ve yaşam kalitesini olumlu yönde etkileme özelliğine sahiptir.
Omurganın önden arkaya ya da arkadan öne doğru bakılması durumunda düz bir şekilde durması önemli bir konudur. Yandan bakılması halinde fizyolojik yani normal bir eğriliğinin bulunması gerekir. Ön arka bakıda omurgada eğilme oluşması skolyoz olarak isimlendirilir. En sık görüleni ise adölesan idiopatik skolyoz olarak isimlendirilir. Bu rahatsızlık neticesinde omurga dışarıdan S ya da C harflerine benzer bir şekilde görünecektir.
Çoğunlukla bu rahatsızlık ebeveynler tarafından fark edilir. Omurga çevresinde yan tarafa doğru olan bariz eğrilik durumu, ergenlik dönemlerinde başlar. Dünya genelinde her 100 ergen bireyden 3’ünde bu rahatsızlık görülür. Adölesan skolyoz hastalığı nedenlerinin somut olarak tespit edilmesi çoğu zaman mümkün olmaz.
Skolyoz rahatsızlığında eğim 10 derecenin üzerinde olur. Sağlıklı omurgada omurlar arka bölümde düz hat şeklinde aşağıya doğru uzanır. Skolyoz durumunda ise bu düz hat bozulur ve omurlar zaman içinde sağa sola doğru yer değiştirme eğilimi gösterir. Omurların kendi ekseninde dönmesi ile oluşan skolyoz omurga haricinde göğüs kafesinde, göğüste ya da kalça bölgesinde kaymalara neden olabilir.
Skolyoz hastalığı hem duruşta ciddi görüntü bozukluklarına neden olur hem de yaşın ilerlemesi ile ciddi sonuçların oluşmasına sebebiyet verir. Bu hastalığın kız çocuklarında görülme sıklığı erkek çocuklarından yaşa ve eğrilik derecesine bağlı olarak değişiklik gösterir. Kız çocuklarında görülme sıklığı erkeklere oranla en az 3-4 kat daha fazladır. Eğrilik durumlarının tedavi edilmemesi durumunda çok fazla ilerleme durumları söz konusu olur. Erken tanı ile beraber geliştirilen modern yöntemler ile sorunun giderilmesi mümkündür.
Skolyoz Belirtileri Nelerdir?
Skolyoz, çoğunlukla erken dönemlerde herhangi bir sağlık problemine neden olmaz. Bu sebeple ergenlik döneminde şekilsel bozukluklar meydana gelse de yaşam kalitesi tehdit altında değildir. Skolyozun belirtileri ve etkileri yetişkinlik döneminde daha net şekilde görülmeye başlar. Erken dönemlerde nadir de olsa belli sırt ağrıları ile karşılaşılabilir.
Dikkatli ebeveynler bile şekil bozukluklarını net bir şekilde fark edemeyebilirler. Bu sebeple omurga problemleri adına dikkatli ve bilinçli olmak oldukça önemli bir konudur. Skolyozun önemli belirtileri arasında omuzlardan birinin diğerine oranla daha yüksek durması yer alır. Omuzlarda sağa ya da sola kayma durumları söz konusu olabilir. Aynı durum bizzat kalça bölgesinde de meydana gelebilir.
Bel girinti asimetrisi ve sırtta kaburgada yükseklik durumu en önemli bulgular arasında yer alır. Bunun yanında kürek kemiklerinin duruşunda da eşitlik bakımından önemli problemler meydana gelebilir. Ebeveynlerin özellikle ergenlik dönemlerinde çocukların sırtları çıplakken öne doğru eğilmelerini sağlamaları gerekir. Bu şekilde omurga hattını düz olup olmadığının kontrolü sağlanmış olur. Bu rutin kontrollerinin düzenli bir şekilde yapılması son derece önemlidir.
Çocuklarda skolyoz oluşması halinde sırt yolunda veya bel kısmında yükseklik söz konusu olur. Bu yükseklik aynı zamanda çıkıntı biçiminde de görünür. Bazen de skolyoz nedeniyle ciltte renk değişimi durumları söz konusu olabilir.
Skolyoz hastalığının diğer belirtileri;
- Sırt ve omuzda ağrı durumlar
- Omurgada gözle görülür bariz bir kavis oluşumu
- Nefes darlığı sorunları
- Giysilerin vücuda oturmaması
- Omuz ve kalça kısmında asimetri sorunları
50 dereceden fazla olan eğrilik durumlarında solunum problemleri de meydana gelir. Skolyoz rahatsızlığına dair şüphe uyandıran bir bozukluk tespit edilmesi halinde bir hekime başvurulması önemlidir. Erken tanı konmaması halinde farklı hastalıkların meydana gelmesi durumları da söz konusu olur.
Skolyoz Tedavisi Nasıldır?
Skolyoz tedavisi süreçlerinin başarılı olması için tanının doğru zamanda koulması gerekir. Skolyoz erken tespit edildiği zaman düzenli bir şekilde takip edilmelidir. Skolyoza özgü fizik tedavi ve uygun rehabilitasyon ile başlangıç tedavisi yapılabilir.
İlerleme olmadan tespit edilmesi halinde skolyozda cerrahi işlemlere gerek kalmadan tedavi işlemleri gerçekleştirilebilir. Bu sebeple düzenli taramalar son derece kritik rol oynar. Tedavi süreçlerinde fiziksel egzersizler oldukça önemlidir. Fakat bunlara tek tedavi yöntemi olarak bakılmamalıdır. Eğrilik derecesine bağlı olarak ortez kullanımı gerekebilir. Başarılı ortez ile cerrahiye gitme oranı %50 azaltılabilir.
Muayenede kaburga çıkıntısından gerçekleştirilen skolyozometre ölçümleri ile omurganın eğrilik derecesinin tahmin edilmesi mümkün olur. Manyetik rezonans, röntgen veya bilgisayarlı tomografi gibi cihazlar da tanı koymada tamamlayıcı tetkikler arasında yer alır. Skolyoz grafisi ile omurgalar arasında meydana gelen açılanmalar Cabb metodu ile ölçülerek eğrilik derecelerinin tespit edilmesi sağlanabilir.
Skolyoz Ameliyatı
Skolyoz tedavisinde cerrahi yöntem, önemli opsiyonlardan biridir. Bu yönteme ihtiyaç duyulması halinde başvurulur. Egzersiz yöntemlerine ve korseye rağmen hastalarda gelişme takip edilmezse eğrilik derecesine göre kişilerde ameliyata yönelmek mümkündür. 40-50 gibi dereceler kişilerin gelecekteki yaşamını son derece olumsuz bir şekilde etkiler. Bu seviyelere gelindiğinde kişilerin ameliyata başvurması önemlidir.
Ameliyat karasında yalnızca eğriliğin açısı etkili olmaz. Bunun dışında hastaların içinde bulundukları ruh hali, yaşı ve diğer sağlık problemleri de önemlidir. Ergenlik zamanlarında meydana gelen eğrilikler genelde kalp veya akciğer sistemlerine zarar vermez. Ancak ileriki dönemlerde bu sistemlerin zarar görmesi söz konusu olabilir.
Ameliyat öncesinde iki ayrı yaklaşım bulunur. Bunlar arka ve ön girişim olarak isimlendirilebilir. Arka girişimde sırt bölgesinden faydalanılır. Cerrahi yöntemler ile eğriliğin ilerlemesinin durdurulması ve iyi bir kozmetik görünüm elde edilmesi hedeflenir. Ameliyat işleminde omuriliğin korunması son derece önemlidir. Bu sebeple nöromonitör kullanılır.
Skolyoz tedavisinde ve sonrasında hasta ile hekimlerin arasındaki iletişimlerin uzun seneler devam etmesi önemli bir konudur. Ameliyatın ardından omurganın esneme yeteneklerinde azalma görülür. Önden yaklaşımlarda çoğunlukla kol altı bölgelerinde çalışma yürütülür. Göğüs kafesinin kaldırılması ile gerekli müdahaleler yapılır. Bu şekilde omurga görece daha hareketli yapıda kalabilir. Bunun yanında dikiş izleri kol altında kalır ve bu da son derece avantajlıdır.
Ameliyat için özel olarak belirlenen bir yaş aralığı bulunmaz. Bu kararı doktorun vermesi önemlidir. Skolyoz ameliyatı hastaların durumlarına göre 4-7 saat arasında sürebilir. Hastaların ihtiyaçlarına göre çok daha uzun süren ameliyatlar da bulunur.
Türkiye’de Skolyoz Ameliyatı
Türkiye’de skolyoz ameliyatı başarılı cerrahlar tarafından ve teknolojik donanımlara sahip kliniklerde gerçekleştirilir. Bunun yanında dövizin yüksek olması nedeniyle bu ülkede skolyoz tedavisi görmek son derece uygun fiyatlıdır. Türkiye’de skolyoz ameliyatı için detaylı bilgi almak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Geri bildirim: Why Robotic Surgery in Germany Orthopedic Treatments? - MedicalFinding